Başlangıç > Fıkıh > Tevessül şia kaynaklarında

Tevessül şia kaynaklarında


BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE

uzun zamandır Tevessül konusu üzerine bir çalışma yapmayı düşünüyordum. Son bir kaç gün içerisinde bu konu ile ilgili arayıp bulduğum delilleri bir araya topladım ve 313news.net/forum sitesinde bu konu üzerine soru soran bir kardeşimize yakın zamanlarda konu üzerine sahih hadislere daynan bir çalışmayı paylaşacağımı söyledim. Benim cevabımı forumda gören Tural kardeşimiz beni aradı ve arapça İslami sitelerde önceden konu üzerine yapılmış bazı araştırmaları bana bildirdi. Bunun üzerine çalışmayı büyütmeyi ve yeni bilgileri çalışmama dahil etmeyi karara aldım. dolayısı ile, burada paylaştığım çalışma arapça İslami sitelerde yazan beni Haşim, ibni Hasan, hattı Caferi kardeşlerimizin ve benim araştırmalarımın toplusudur. Şimdi bu kardeşlerimizin çalışmalarının linklerini yerleştiriyorum.

beni Haşim kardeşin çalışması: شد الرحال الى قبر النبي المختار
hattı Caferi kardeşin çalışması: روايات التوسل والاستغاثه عن اهل البيت ع
ibni Hasan kardeşin çalışması: Making Dua in Right of Muhammad wa aley Muhammad

kendi çalışmamda sadece sahih hadisleri seçtim, aynı şekilde kardeşlerimiz de ancak sahih hadisler aktarmıştırlar. Sadece hattı Caferi kardeşimizin çalışmasında bazı zayıf hadisler vardı ki, bunları aktarmamayı karara aldım. inşaAllah çalışmamızda her zaman yaptığımız gibi hadisleri kaynaklı bir şekilde ekleyecek, daha sonra ise sıhhati hakkında bilgi vereceğiz.

tevessül-kuleynitevessül-kuleyni1

resimde gördüğünüz Sünni ve Şiiler tarafından güvenilirliği hususunda ittifak edilmiş olan Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Kuleyni r.a’ın “el-Kafi” kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

محمد بن يحيى، عن أحمد بن محمد بن عيسى، عن أبي عبدالله البرقي، عن عيسى ابن عبدالله القمي، عن أبي عبدالله (عليه السلام) قال: كان أمير المؤمنين صلوات الله عليه يقول إذا فرغ من الزوال: “اللهم إني أتقرب إليك بجودك وكرمك وأتقرب إليك بمحمد عبدك ورسولك وأتقرب إليك بملائكتك المقربين وانبيائك المرسلين وبك، اللهم أنت الغني عني وبي الفاقة إليك، أنت الغني وأنا الفقير إليك أقلتني عثرتي وسترت علي ذنوبي فاقض لي اليوم حاجتي ولا تعذ بني بقبيح ما تعلم مني، بل عفوك وجودك يسعني ” قال: ثم يخر ساجداو يقول: ” يا أهل التقوى ويا أهل المغفرة يا بر يا رحيم، أنت أبر بي من أبي وامي ومن جميع الخلائق اقبلني بقضاء حاجتي مجابا دعائي، مرحوما صوتي، قد كشفت أنواع البلايا عني
Muhammed b. Yahya bana Ahmed b. Muhammed b. İsa’dan, o Ebu Abdullah el-Berki’den, o İsa b. Abdullah el-Kummi’den, o da Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s)‘dan anlattı, dedi ki: «Müminlerin Emiri (imam Ali a.s) namazı bitirdiğinde şöyle derdi: “Allah’ım! Cömertliğin ve kereminle sana yaklaşıyorum, kulun ve rasulün Muhammed s.a.a ile sana yaklaşıyorum. Mukarreb meleklerin ve Mürsel nebilerin ile sana yaklaşıyorum. Allah’ım! Senin bana ihtiyacın yoktur ama ben sana muhtacım. Sen zenginsin, benim sana ihtiyacım vardır. tökezlemelerimi azalttın, günahlarımı örttün. Bugün benim ihtiyacımı gider, benim işlediğimi bildiğin çirkin amellerimden dolayı bana azap etme. Affın ve cömertliğin beni sarsın.” Sonra secdeye kapanır ve şöyle derdi: “ey sakınılmaya layık olan! Ey bağışlamaya layık olan! Ey iyilik eden! Ey Rahim! Babamdan ve annemden ve bütün mahlukattan daha çok bana iyilik ettin. ihtiyacımı gidererek duamı kabul et. Şüphesiz sen bir çok belayı benden uzaklaştırdın.”»

Kuleyni r.a, “el-Kafi”, 2/300, Dua kitabı, bab 52, hadis 1

hadisin senedinde yer alan raviler sika (güvenilir) ve isnadı muttasıldır, Şeyhul İslam Allame II Meclisi r.a “el-Kafi” şerhinde hadis hakkında diyor ki:

الحديث الأول: حسن كالصحيح
1-ci hadis: hasen, sahih gibi.

II Meclisi r.a, “Miratul Ukul”, 12/335

tevessül-kuleynitevessül-kuleyni2

resimde gördüğünüz yine Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Kuleyni r.a’ın “el-Kafi” kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

عنه، عن أحمد بن محمد، عن علي بن الحكم، عن أبان، عن عيسى بن عبدالله القمي، عن أبي عبدالله (عليه السلام) قال: قل: “اللهم إني أسألك بجلالك وجمالك وكرمك أن تفعل بي كذا وكذا
O [Muhammed b. Yahya] bana Ahmed b. Muhammed’den, o Ali b. Hakem’den, o Eban’dan, o İsa b. Abdullah el-Kummi’den, o da Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s)‘dan anlattı, dedi ki: «(dua ederken şöyle) de: “Allah’ım! Celalin, cemalin ve keremin hakkı için bana şunu-şunu yapmanı istiyorum”»

Kuleyni r.a, “el-Kafi”, 2/319, Dua kitabı, bab 60, hadis 6

bu hadisin senedi de yukarıdaki hadis gibi muteberdir. hadisin tüm ravileri sika (güvenilir) ve isnadı muttasıldır. Şeyhul İslam r.a hadis hakkında diyor ki:

الحديث السادس: حسن أو موثق
6-cı hadis: hasen veya muvassak

II Meclisi r.a, “Miratul Ukul”, 12/450

tevessül-kuleynitevessül-kuleyni3

resimde gördüğünüz yine Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Kuleyni r.a’ın “el-Kafi” kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

علي بن إبراهيم، عن أبيه، عن ابن أبي عمير، عن معاوية بن عمار قال:  قال [لي] أبوعبدالله (عليه السلام) ابتداء منه: يا معاوية أما علمت أن رجلا أتى أمير المؤمنين صلوات الله عليه فشكى الابطاء عليه في الجواب في دعائه فقال له: أين أنت عن الدعاء السريع الاجابة؟ فقال له الرجل: ما هو؟ قال: قل: ” اللهم إني أسألك باسمك العظيم الاعظم الاجل الاكرم المخزون المكنون النور الحق البرهان المبين الذي هو نور مع نور ونور من نور ونور في نور ونور على نور ونور فوق كل نور ونور يضيئ به كل ظلمة ويكسر به كل شدة وكل شيطان مريد وكل جبار عنيد، لاتقربه أرض ولا تقوم به سماء ويأمن به كل خائف ويبطل به سحر كل ساحر وبغي كل باغ وحسدكل حاسد ويتصدع لعظمته البر والبحر ويستقل به الفلك حين يتكلم به الملك فلا يكون للموج عليه سبيل وهو اسمك الاعظم الاعظم الاجل الاجل النور الاكبر الذي سميت به نفسك واستويت به على عرشك وأتوجه إليك بمحمد وأهل بيته أسألك بك وبهم أن تصلي على محمد وآل محمد وأن تفعل بي كذا وكذا
Ali b. İbrahim bana babasından, o ibni Ebi Umeyr’den, o da Muaviye b. Ammar’dan anlattı, dedi ki: ben herhangi bir istekde bulunmadığım halde Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s) bana dedi ki: «ey Muaviye! Bilir misin, bir adam Müminlerin Emiri (imam Ali a.s)‘a geldi ve dualarının geç kabul edilmesinden şikayetçi oldu? Müminlerin Emiri (imam Ali a.s) ona dedi ki: “senin çabuk kabul edilen duadan haberin var mı?” adam dedi ki: “bu dua hangisidir?” imam a.s dedi ki: “(şöyle dua et) Allah’ım! Büyük, en büyük, en değerli ve en cömert, gizlenmiş, saklanmış, nur, hak, burhan, apaçık olan ismin hakkı için senden sitiyorum. Ki o nurla beraber nurdur, nurdan nurdur, Nur içinde nurdur… her karanlığı aydınlatan nurdur, her zorluğu, her azgın şeytanı ve her inatçı zorbayı kıran nurdur. Nur üstünde nurdur, nur üzerinde nurdur. Hiç bir yer onun karşısında karar kılamaz ve hiç bir gök ona karşı duramaz. Her korkan onunla güven bulur, her büyücünün sihri onunla iptal olur, her sapığın sapıklığı onunla yok olur. Her hasedçinin hasedi onunla ortadan kalkar. Onun azameti karşısında karalar ve denizler çatırdar. Melek onu söylediği zaman gemi denizin üzerinde durur, dalgalar ona hiç bir şey yapamaz olur. O senin en büyük, daha büyük, ecel, daha ecel ismindir. En büyük nurdur ki, onu kendine ad yaptın, onunla arşa istiva ettin. Muhammed ve Ehli Beyti ile sana yöneliyorum, Senin ve onların hakkı için senden istiyorum ki, Muhammed’e ve al-i Muhammed’e salat ve eyle ve şunu-şunu yap»

Kuleyni r.a, “el-Kafi”, 2/321, Dua kitabı, bab 60, hadis 17

hadis hakkında II Meclisi r.a “el-Kafi” şerhinde diyor ki:

الحديث السابع عشر: حسن
17-ci hadis: hasen

II Meclisi r.a, “Miratul Ukul”, 12/455

tevessül-kuleynitevessül-kuleyni4tevessül-kuleyni5

resimde gördüğünüz yine Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Kuleyni r.a’ın “el-Kafi” kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

عدة من أصحابنا، عن أحمد بن محمد بن خالد، عن أبيه، عن فضالة بن أيوب، عن معاوية بن عمار قال: قلت لابي عبدالله (عليه السلام): إلا تخصني بدعاء؟ قال:  بلى قال: قل: ” يا واحد يا ماجديا أحد يا صمد يا من لم يلد ولم يولد ولم يكن له كفوا أحد يا عزيز يا كريم يا حنان يا منان يا سامع الدعوات يا أجود من سئل ويا خير من أعطى يا الله يا الله يا الله قلت: ولقدنادينا نوح فلنعم المجيبون ” ثم قال أبوعبدالله (عليه السلام): كان رسول الله (صلى الله عليه وآله) يقول: ” [نعم] لنعم المجيب أنت ونعم المدعو ونعم المسؤول أسألك بنور وجهك وأسألك بعزتك وقدرتك وجبروتك وأسألك بملكوتك ودرعك الحصينة وبجمعك وأركانك كلها وبحق محمد وبحق الاوصياء بعد محمد أن تصلي على محمد وآل محمد وأن تفعل بي كذا وكذا
ashabımızdan bir gurubu bana Ahmed b. Muhammed b. Halid’den, o babasından, o Fudale b. Eyyub’dan, o da Muaviye b. Ammar’dan anlattı, dedi ki: Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s)‘a dedim ki: “bana özel bir dua öğretir misin?” imam a.s dedi ki: «evet, de ki: “ey bir! Ey Ulu! Ey Samed! Ey doğmamış ve doğrulmamış olan! Ey dengi hiç kimse olmayan! Ey Aziz! Ey Kerim! Ey çok acıyan! Ey çok iyilik eden! Ey duaları işiten! Ey istenenlerin en cömerdi! Ey verenlerin en hayırlısı! Ey Allah! Ey Allah! Ey Allah!”» bunun üzerine şu ayeti okudum: “Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz” (Saffat, 75) sonra imam a.s dedi ki: «Rasulullah s.a.a bu ayetten sonra şöyle derdi: “evet, evet, sen duaları ne güzel kabul edensin. Ne güzel dua edilensin! Ne güzel istenensin! Yüzünün nuru hakkı için senden istiyorum. İzzetin, Kudretin, Ceberutun hakkı için senden istiyorum. Melekutun, sağlam koruman, cemedişin ve bütün erkanın hakkı için, Muhammed ve ondan sonraki vasilerin hakkı için senden Muhammed’e ve al-i Muhammed’e salat etmeni ve benim için şunu-şunu yapmanı istiyorum“»

Kuleyni r.a, “el-Kafi”, 2/322-323, Dua kitabı, bab 60, hadis 19

önceki hadisler gibi bunun ravileri sika (güvenilir) ve isnadı muttasıldır. dolayısı ile hadis sahih’tir, nitekim Şeyhul İslam r.a hadis hakkında der ki:

الحديث التاسع عشر: صحيح
19-cu hadis: sahih

II Meclisi r.a, “Miratul Ukul”, 12/458

tevessül-kuleynitevessül-kuleyni5

resimde gördüğünüz yine Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Kuleyni r.a’ın “el-Kafi” kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

عنه، عن أحمد بن محمد، عن الحسين بن سعيد، عن النضر بن سويد، عن ابن سنان، عن حفص، عن محمد بن مسلم قال: قلت له: علمني دعاء فقال: فأين أنت عن دعاء الالحاح، قال: وما دعاء الالحاح؟ فقال: ” اللهم رب السماوات السبع وما بينهن ورب العرش العظيم ورب جبرئيل وميكائيل وإسرافيل ورب القرآن العظيم ورب محمد خاتم النبيين، إني أسألك بالذي تقوم به السماء وبه تقوم الارض وبه تفرق بين الجمع وبه تجمع بين المتفرق وبه ترزق الاحياء وبه أحصيت عدد الرمال ووزن الجبال وكيل البحور ” ثم تصلي على محمد وآل محمد، ثم تسأله حاجتك وألح في الطلب
O [Muhammed b. Yahya] bana Ahmed b. Muhammed’den, o Hüseyin b. Said’den, o Nadr b. Suveyd’den, o ibni Sinan’dan, o Hafs’dan, o da Muhammed b. Müslim’den anlattı, dedi ki: imam (Bakır veya Sadık a.s)‘a dedim ki: “bana bir dua öğret” imam a.s dedi ki: “neden yakarma duasını okumuyorsun?” dedim ki: “yakarma duası nedir?” imam a.s dedi ki: “(şöyledir:) Allah’ım! Ey yedi kat göğün, bunların içindeki tüm varlıkların Rabbi! Ey büyük Arşın Rabbi! Ey Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi! Ey yüce Kur’an’ın Rabbi! Ey nebilerin sonuncusu Muhammed s.a.a’in Rabbi! gökleri ayakta tuttuğun, yeri sabitlediğin, toplulukları dağıttığın, ayrılıkları topladığın, canlıları rızıklandırdığın, kum tanelerini saydığın, dağları tarttığın ve denizleri ölçüttüğün ismin hakkı için senden istiyorum ki, Muhammed ve al-i Muhammed’e salat et. Sonra hacetini yakararak iste

Kuleyni r.a, “el-Kafi”, 2/323, Dua kitabı, bab 60, hadis 23

önceki hadislerimiz gibi ravileri sika (güvenilir) ve isnadı muttasıl bir hadisdir, Şeyhul İslam r.a hadis hakkında diyor ki:

الحديث الثالث و العشرون: صحيح
23-cü hadis: sahih

II Meclisi r.a, “Miratul Ukul”, 12/460

tevessül-kuleyni6tevessül-kuleyni7

resimde gördüğünüz yine Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Kuleyni r.a’ın “el-Kafi” kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

وعنه، عن أبيه، عن الحسين بن سعيد، عن فضالة، عن أبان، ومعاوية بن وهب قالا: قال أبوعبدالله (عليه السلام): إذا قمت إلى الصلاة فقل: ” اللهم إني اقدم إليك محمدا (صلى الله عليه وآله) بين يدي حاجتي وأتوجه به إليك، فاجعلني به وجيها عندك في الدنيا و الآخرة ومن المقربين، اجعل صلاتي به مقبولة وذنبي به مغفورا ودعائي به مستجابا إنك أنت الغفور الرحيم
O [Ali b. İbrahim] bana babasından, o Hüseyin b. Said’den, o Fudale’den, o da Eban ve Muaviye b. Veheb’den anlattı, dediler ki: Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s) dedi ki: «Namaza kalktığında de ki: “Allahım, sana geliyorum. Hacetlerimizin verilmesi için Muhammed s.a.a’i önümüze kattık, Onu huzuruna vasıta ederek sana yöneliyorum. Beni Onunla dünyada ve ahrette şerefli ve mukarreblerden kıl. Namazımı Onun vasıtasıyla makbul kıl. Günahlarımızı Onun vesilesiyle bağışla. Dualarımı müstecab kıl. Kuşkusuz sen çok bağışlayan çok merhamet sahibisin.”»

Kuleyni r.a, “el-Kafi”, 3/173, Namaz kitabı, bab 19, hadis 3

bu hadisi Şeyh Saduk r.a “Fakih”, 1/213, hadis 916‘da mürsel olarak; Şeyh Tusi r.a ise “Tehzibul Ahkam”, 2/287, hadis 1149‘da Hüseyin b. Said adlı raviye kadar kendi senedi ile, ondan sonra ise “el-Kafi”nin senedi ile rivayet etmiştir. Şeyh Saduk r.a hadisi mürsel olarak rivayet etmiştir ancak Kuleyni r.a ve Şeyh Tusi r.a’ın senedleri sahihtir. Şeyhul İslam r.a “el-Kafi” şerhinde hadis hakkında diyor ki:

الحديث الثالث: حسن
3-cü hadis: hasen

II Meclisi r.a, “Miratul Ukul”, 15/96

tevessül-kuleyni8tevessül-kuleyni9tevessül-kuleyni10

resimde gördüğünüz yine Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Kuleyni r.a’ın “el-Kafi” kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

باب دخول المدينة وزيارة النبي صلى الله عليه والدعاء عند قبره
Medine’ye dahil olunca Nebi s.a.a’i ziyaret etmek ve kabri yanında dua etmek babı

علي بن إبراهيم، عن أبيه، عن ابن أبي عمير، ومحمد بن إسماعيل، عن الفضل ابن شاذان، عن صفوان، وابن أبي عمير، عن معاوية بن عمار، عن أبي عبدالله (عليه السلام) قال: إذا دخلت المدينة فاغتسل قبل أن تدخلها أو حين تدخلها ثم تأتي قبر النبي (صلى الله عليه وآله) ثم تقوم فتسلم على رسول الله (صلى الله عليه وآله) ثم تقوم عند الاسطوانة المقدمة من جانب القبر الايمن عند رأس القبر عند زاوية القبر وأنت مستقبل القبلة ومنكبك الايسر إلى جانب القبر ومنكبك الايمن مما يلي المنبر، فإنه موضع رأس رسول الله (صلى الله عليه وآله) وتقول: “أشهد أن لا إله إلا الله وحده لاشريك له وأشهد أن محمدا عبده ورسوله وأشهد أنك رسول الله، وأشهد أنك محمد بن عبدالله، وأشهد أنك قد بلغت رسالات ربك ونصحت لامتك، وجاهدت في سبيل الله، وعبدت الله [مخلصا]  حتى أتاك اليقين بالحكمة والموعظة الحسنة وأديت الذي عليك من الحق وأنك قد رؤفت بالمؤمنين وغلظت على الكافرين فبلغ الله بك أفضل شرف محل المكرمين، الحمدالله الذي استنقذنا بك من الشرك والضلالة، اللهم فاجعل صلواتك وصلوات ملائكتك المقربين وعبادك الصالحين وأنبيائك المرسلين وأهل السماوات والارضين ومن سبح لك يارب العالمين من الاولين والآخرين على محمد عبدك ورسولك ونبيك وأمينك ونجيك وحبيبك وصفيك وخاصتك وصفوتك وخيرتك من خلقك، اللهم أعطه الدرجة والوسيلة من الجنة وابعثه مقاما محمودا يغبطه به الاولون والآخرون، اللهم إنك قلت: “ولو أنهم إذ ظلموا أنفسهم جاؤك فاستغفروا الله واستغفرلهم الرسول لوجدوا الله توابا رحيما” وإنى أتيت نبيك مستغفرا تائبا من ذنوبي وإني أتوجه بك إلى الله ربي وربك ليغفرلي ذنوبي “وإن كانت لك حاجة فاجعل قبر النبي (صلى الله عليه وآله) خلف كتفيك واستقبل القبلة وارفع يديك واسأل حاجتك فإنك أحرى إن تقضى إن شاء الله
Ali b. İbrahim bana babasından, o ibni Ebi Umeyr’den ve Muhammed b. İsmail bana Fazl b. Şazan’dan, o Safvan ve ibni Ebi Umeyr’den bunların hepsi Muaviye b. Ammar’dan, o da Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s)‘dan anlattılar, dedi ki: «Medine’ye girecek olursan girmeden önce veya girdiğinde gusül abdesti alırsın. Sonrasında kabrin başını gelip ayakta durarak Rasulullah s.a.a’e selam verirsin. Sonra da kabrin başının ucunda sağ tarafındaki sütunun başında kıbleye yönelerek ayakta sol omuzun kabrin yanında sağ omuzun ise minberin arkasında olacak şekilde durursun. Zira bu Rasulullah s.a.a’in başının bulunduğu yerdir. Bu duruş esnasında de ki: Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur, O’nun ortağı yoktur. Ve yine şehadet ederim ki Muhammed o’nun kulu ve resulüdür. Senin Allah’ın resulü olduğuna şehadet ederim. Senin Muhammed b. Abdullah olduğuna, rabbinin risaletini eda ettiğine, ümmetine öğütte bulunduğuna, Allah yolunda cihad ettiğine, ölüm sana gelinceye kadar ihlaslı bir şekilde hikmet ve güzel öğüt ile Allah’a kulluk ettiğine, üzerinde bulunan hakkı eda ettiğine, müminlere karşı son derece şefkatli olduğuna, kafirlere karşı sert olduğuna tanıklık ederim. Allahu Teala seni ikram edilenlerin mahalli olan en faziletli mekana ulaştırmıştır. Bizi seninle şirk ve sapıklıktan kurtaran Allah’a hamd olsun. Allahım! Senin, bütün mukarreb meleklerin, Salih kullarının, mürsel peygamberlerinin, gökler ve yerler ehlinin, evvelinden ahirine kadar seni tesbih edenlerin salatlarını kulun, resulün, nebin, eminin, sevgilin, seçtiğin, özel dostun, saf kulun ve yarattıklarının en hayırlısı kıldığın Muhammed’in üzerine kıl. Allahım Ona dereceyi, cennetteki vesileyi bağışla. Onu öncekilerin ve sonrakilerin gıpta ile baktığı makamı mahmuda ulaştır. Allahım kuşkusuz sen şöyle buyurmaktasın: “Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler, Resul de onlar için istiğfar etseydi Allah’ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.” (Nisa, 64) Ben peygamberinin huzuruna günahlarımdan tevbe etmiş ve istiğfar edici olarak gelmiş bulunuyorum. ey Resul s.a.a! Ben günahlarımı bağışlaması için seninle senin de benim de Rabbim olan Allah’a teveccüh ediyorum.» imam a.s daha sonra dedi ki: “Eğer bir hacetin var ise Nebi s.a.a’in kabrinin yanına geç. Kıbleye yönelerek ve ellerini kaldırarak hacetini iste. Zira sen inşallah haceti giderilmeye en layık işi yapmışsındır.”

Kuleyni r.a, “el-Kafi”, 4/317-318, Hac kitabı, Ziyaret babları, 4-cü bab, hadis 1

hadisi Şeyh ibni Kavlaveyh el-Kummi r.a “Kamiluz Ziyarat”, sayfa 48-50, hadis 27‘de değişik bir sened ile Muaviye b. Ammar’dan, o da imam Sadık a.s’dan rivayet etmiştir.

الحديث الأول: حسن كالصحيح
1-ci hadis: hasen, sahih gibi.

II Meclisi r.a, “Miratul Ukul”, 18/260

shiar-kuleyni9shiar-kuleyni10

resimde gördüğünüz yine Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Kuleyni r.a’ın “el-Kafi” kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

علي بن إبراهيم، عن أبيه، عن أحمد بن محمد بن أبي نصر، عن معاوية بن عمار عن أبي عبدالله (عليه السلام) قال: شعارنا ” يا محمد يا محمد ” وشعارنا يوم بدر ” يا نصرالله اقترب اقترب ” وشعار المسلمين يوم احد ” يانصر الله اقترب ” ويوم بني النضير ” يا روح القدس ارح ” و يوم بني قينقاع ” يا ربنا لايغلبنك ” ويوم الطائف ” يا رضوان ” وشعار يوم حنين ” يا بني عبدالله [يا بني عبدالله] ” ويوم الاحزاب ” حم لا يبصرون ” ويوم بني قريظة ” يا سلام أسلمهم ” ويوم المريسيع وهو يوم بني المصطلق ” ألا إلى الله الامر ” ويوم الحديبية ” ألا لعنة الله على الظالمين ” ويوم خيبر يوم القموص ” يا علي آتهم من عل ” ويوم الفتح  “ نحن عبادالله حقا حقا ” ويوم تبوك ” يا أحديا صمد ” ويوم بني الملوح ” أمت أمت ” ويوم صفين ” يا نصرالله ” وشعار الحسين (عليه السلام) ” يا محمد ” وشعارنا ” يامحمد
Ali b. İbrahim bana babasından, o Ahmed b. Muhammed b. Ebi Nasr’dan, o Muaviye b. Ammar’dan, o da Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s)‘dan anlattı, dedi ki: “bizim şiarımız “ya Muhammed, ya Muhammed” şeklindedir. Bedir ve Uhud savaşı günü müslümanların şiarı “ey nasrullah (Allah’ın yardımı) bize yakın ol”; beni Nezir savaşı günü “ey ruhul Kuddus”; beni Kaynuka savaşı günü “ey Rabbimiz”; Taif savaşı günü “ya Rıdvan”; Huneyn savaşı günü “ey Abdullah oğlu”; Ahzab savaşı günü “onlar görmezler”; Hayber savaşı günü “ey Ali”; feth günü “hakikaten biz Allah’ın kullarıyız”; Tebuk savaşı günü “ey hidayet eden samed”; beni Maluh savaşı günü “ölüm, ölüm”; Sıffın savaşı günü “ey Allah’ın yardımı” şeklinde idi. Hüseyin a.s’ın şiarı “ya Muhammed” idi ve bizim şiarımız da “ya Muhammed”dir”

Kuleyni r.a, “el-Kafi”, 5/29, Cihad kitabı, 21-ci bab, hadis 1

hadisin senedindeki tüm raviler sika (güvenilir) ve faziletli şahıslar, ve isnad muttasıldır. Şeyhul İslam Allame II Meclisi r.a “el-Kafi” şerhinde hadis hakkında diyor ki:

الحديث الأول: حسن
1-ci hadis: hasen

II Meclisi r.a, “Miratul Ukul”, 18/385

bunlar şia kaynaklarında tevessülün caiz ve meşru olduğunu gösteren ve Rasulullah s.a.a ile imamlar a.s’dan rivayet edilen onlarca sahih hadisten bir kaç tanesi idi. inşaAllah daha sonra vaktimiz oldukca makaleye yeni sahih hadisleri ekleyeceğiz.

Kategoriler:Fıkıh Etiketler:
  1. Henüz yorum yapılmamış.
  1. No trackbacks yet.

Yorum bırakın