Başlangıç > Hadis/Sünnet > Ali hak ile’dir hadisi şii ve sünni kaynaklarında | حديث الحق مع علي وعلي مع الحق في كتب الشيعة وَ أهل السنة

Ali hak ile’dir hadisi şii ve sünni kaynaklarında | حديث الحق مع علي وعلي مع الحق في كتب الشيعة وَ أهل السنة


BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE

müslümanlar arasında meşhur olan, hemen hemen her kes tarafından bilinen hadislerden birisi de Rasulullah s.a.a’in Hz. Ali a.s’a hahkkında buyurduğu “Ali hak ile ve hak Ali ile’dir” hadisidir. inşaAllah bu yazımızda bu hadisin rivayet edildiği Şia ve Sünni kaynakları, hadisin kendilerinden rivayet edildiği imam ve sahabeleri, hadisin sıhhat durumunu sizlerle paylaşacağız.

1. şia kaynaklarında: Şia muhaddislerinden Kuleyni ve Saduk bu hadisi kendi kitaplarında rivayet etmiştirler. Kuleyni’nin hadisi imam Cafer es-Sadık a.s’dan, Saduk’un hadisi ise imam Ali a.s’dan rivayet edilmiştir.

ali hak-kuleyniali hak-kuleyni1ali hak-kuleyni2

resimde gördüğünüz Şii ve Sünnilerin güvenilirliği hususunda ittifak ettikleri Sikatul İslam (İslam’ın güvenci) Şeyh Kuleyni r.a’ın “el-Kafi” kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

محمد بن الحسين وغيره، عن سهل، عن محمد بن عيسى، ومحمد بن يحيى ومحمد بن الحسين جميعا، عن محمد بن سنان، عن إسماعيل بن جابر وعبدالكريم بن عمرو، عن عبدالحميد بن أبي الديلم، عن أبي عبدالله عليه السلام قال:
هذا هو الذي يضرب الناس بالسيف على الحق بعدي وقال: الحق مع علي أينما مال
Muhammed b. Hüseyin ve başkaları bana Sehl b. Ziyad’dan, o Muhammed b. İsa’dan ve yine Muhammed b. Yahya bana Muhammed b. Hüseyin’den, bunların hepsi Muhammed b. Sinan’dan, o İsmail b. Cabir ve Abdulkerim b. Amr’dan, o Abdulhumeyd b. Ebi Deylem’den, o da Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadık a.s)‘dan anlattı, dedi ki: «Nebi s.a.a Hz. Ali hakkıında “Bu, benden sonra hak uğruna kılıçla insanların boynunu vuracaktır.” buyurmuştur. Yine onun hakkında: “Ali ne tarafa meylederse, hak onunla beraberdir.” buyurmuştur.»

Kuleyni r.a, “el-Kafi”, 1/176-177, Hüccet kitabı, bab 65, hadis 3

Şeyh Saduk’un rivayet ettiği hadise gelince, imam Ali a.s’ın şua günü şura üyelerine karşı konuşması zamanı kendisi hakkında getirdiği delillerdendir.

ali hak-hisalali hak-hisal1ali hak-hisal2

resimde gördüğünüz Şeyh Saduk r.a’ın “Hisal” adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

حدثنا أبي، ومحمد بن الحسن بن أحمد بن الوليد رضي الله عنهما قالا: حدثنا سعد بن عبد الله قال: حدثنا محمد بن الحسين بن أبي الخطاب، عن الحكم بن مسكين الثقفي، عن أبي الجارود وهشام أبي ساسان، وأبي طارق السراج، عن عامر بن واثلة قال: كنت في البيت يوم الشورى فسمعت عليا عليه السلام وهو يقول
نشدتكم بالله هل فيكم أحد قال له رسول الله صلى الله عليه وآله: “الحق مع علي وعلي مع الحق لا يفترقان حتى يردا علي الحوض” غيري؟ قالوا: اللهم لا
bana babam ve Muhammed b. Hasan b. Ahmed b. Velid r.a anlattılar, dediler ki: bize Sad b. Abdullah anlattı, dedi ki: Muhammed b. Hüseyin b. Ebul Hattab bana Hakem b. Miskin es-Sakafi’den, o Ebul Carud, Hişam b. Sasan ve Ebu Tarık es-Serrac’dan, onlar da Amr b. Vasile’den anlattılar, dedi ki: ben Şura günü kapının yanındaydım ve Ali a.s’ın (şura üyelerine) şöyle dediğini duydum: «Allah aşkına aranızda benden başka hakkında Rasulullah s.a.a’in “hak Ali ile ve Ali hak ile’dir, bunlar havz başına ulaşana kadar bir birinden ayrılmazlar.” dediği birisi var mı?» şu üyeleri dediler ki: “Allah için hayır.”

Şeyh Saduk r.a, “Hisal”, 2/553-559, hadis 1

bu hadisin senedinde yer alan tüm raviler sika (güvenilir) ve methedilmiş kişilerdir, hadisin senedi de muttasıldır. sadece olarak ravilerden Ebul Carud şia/imami değil Zeydi mezhebindendir ki, bu durumda hadis muvassak’tır.

görüldüğü gibi burada Hz. Ali a.s Rasulullah s.a.a’in bu sözünü kendisi hakkında delil getirmekte ve şura üyeleri (Talha, Zübeyir, Sad b. Ebu Vakkas, Osman, Abdurrahma b. Avf) bunu inkar edememekte, aksine doğrulamaktadır. bu olayı ise bir diğer sahabe Ebu Tufeyl r.a rivayet etmektedir.

2. sünni kaynaklarında: hadisi sünni ulemadan Ebu Yala, Hakim, Taberani ve ibni Asakir gibi muhaddisler değişik senedlerle Ebu Said el-hudri, Sad b. Ebu Vakkas ve Ümmü Seleme gibi sahabelerden rivayet etmiştirler. burada aktaracağım hadisin geçtiği sünni kaynakları Seyyid Kavzini h.a’ın “velliyi asr” sitesindeki çalışmasından aldım. Seyyid Kazvini’nin sunduğu kaynaklar şu linkte: http://www.valiasr-aj.com/fa/page.php?bank=question&id=13523

ali hak-ebu yalaali hak-ebu yala1

resimde gördüğünüz sünni hadis alimlerinden Ebu Yala el-Mevsili’nin “Müsned” adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

حدثنا محمد بن عباد المكي حدثنا أبو سعيد عن صدقة بن الربيع عن عمارة بن غزية عن عبد الرحمن بن أبي سعيد : عن أبيه قال : كنا عند النبي صلى الله عليه و سلم في نفر من المهاجرين والأنصار فخرج علينا فقال : ألا أخبركم بخياركم ؟ قالوا : بلى قال : خياركم الموفون المطيبون إن الله يحب الخفي التقي قال : ومر علي بن أبي طالب فقال : الحق مع ذا الحق مع ذا
bana Muhammed b. Abbad el-Mekki anlattı, dedi ki: Ebu Said bana Sadaka b. Rabia’dan, o Umare b. Ğazih’den, o Abdurrahman b. Ebu Said’den, o da babasından anlattı, dedi ki: biz muhacir ve ensardan bir kaç kişi Nebi s.a.a’in yanındaydık, derken Ali çıkageldi. Nebi s.a.a dedi ki: “hak onunladır, hak onunladır.”

Ebu Yala, “Müsned”, 2/318, hadis 1052

hadisin senedinde yer alan raviler sünni rical kitaplarına göre güvenilir şahıslardır, ravilerin çoğu Buhari ve Müslim’in kendilerinden rivayette bulundukları kişilerdir. Hadisi kendi kitabında rivayet eden sünni muhaddis Heysemi hadis hakkında diyor ki:

رواه أبو يعلى ورجاله ثقات
Ebu Yala rivayet etmiştir ve ricalleri sikattan (güvenilirlerden)‘dir.

Heysemi, “Mecmeuz Zevaid”, 7/235

hadis sünni kaynaklarda sahih sened ile sahabe Sad b. Ebu Vakkas ve Ümmü Seleme annemizden de rivayet edilmiştir ki, bu hadisi ibni Asakir şöyle aktarmaktadır:

ali hak-ibn asakirali hak-ibn asakir1ali hak-ibn asakir2

resimde gördüğünüz ibni Asakir’in “Tarihi Dımeşk” adlı kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:

أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ عَلِيُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ مَنْصُورٍ، أنا أَبُو الْحَسَنِ أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ بْنِ أَبِي الْحَدِيدِ، أنا جَدِّي أَبُو بَكْرٍ، أنا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ بْنِ بِشْرٍ، نَا مُحَمَّدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ رَاشِدٍ الطَّبَرِيُّ، بِصُورَ، وَأَحْمَدُ بْنُ حَازِمِ بْنِ أَبِي غرزة الْكُوفِيُّ، قَالا: أنا أَبُو غَسَّانَ مَالِكُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، نَا سَهْلُ بْنُ شُعَيْبٍ النِّهْمِيُّ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمَدِينِيِّ، قَالَ: حَجَّ مُعَاوِيَةُ بْنُ أَبِي سُفْيَانَ فَمَرَّ بِالْمَدِينَةِ، فَجَلَسَ فِي مَجْلِسٍ فِيهِ سَعْدُ بْنُ أَبِي وَقَّاصٍ، وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ، وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبَّاسٍ، فَالْتَفَتَ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، فَقَالَ: يَا أَبَا عَبَّاسٍ، إِنَّكَ لَمْ تَعْرِفْ حَقَّنَا مِنْ بَاطِلِ غَيْرِنَا، فَكُنْتَ عَلَيْنَا وَلَمْ تَكُنْ مَعَنَا، وَأَنَا ابْنُ عَمِّ الْمَقْتُولِ ظُلْمًا يَعْنِي عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ وَكُنْتُ أَحَقَّ بِهَذَا الأَمْرِ مِنْ غَيْرِي، فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ: اللَّهُمَّ إِنْ كَانَ هَكَذَا فَهَذَا وَأَوْمَأَ إِلَى ابْنِ عُمَرَ أَحَقُّ بِهَا مِنْكَ، لأَنَّ أَبَاهُ قُتِلَ قَبْلَ ابْنِ عَمِّكَ، فَقَالَ مُعَاوِيَةُ: وَلا سَوَاءً، إِنَّ أَبَا هَذَا قَتَلَهُ الْمُشْرِكُونَ، وَابْنَ عَمِّي قَتَلَهُ الْمُسْلِمُونَ، فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ: هُمْ وَاللَّهِ أَبْعَدُ لَكَ وَأَدْحَضُ لِحُجَّتِكَ، فَتَرَكَهُ وَأَقْبَلَ عَلَى سَعْدٍ، فَقَالَ: يَا أَبَا إِسْحَاقَ، أَنْتَ الَّذِي لَمْ تَعْرِفْ حَقَّنَا، وَجَلَسَ فَلَمْ يَكُنْ مَعَنَا وَلا عَلَيْنَا، قَالَ: فَقَالَ سَعْدٌ: إِنِّي رَأَيْتُ الدُّنْيَا قَدْ أَظْلَمَتْ، فَقُلْتُ لِبَعِيرِي: إِخْ، فَأَنَخْتُهَا حَتَّى انْكَشَفَتْ، قَالَ: فَقَالَ مُعَاوِيَةُ: لَقَدْ قَرَأْتُ مَا بَيْنَ اللَّوْحَيْنِ، مَا قَرَأْتُ فِي كِتَابِ اللَّهِ (ص): إِخْ، قَالَ: فَقَالَ سَعْدٌ: أَمَا إِذْ أَبَيْتَ، فَإِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ (ص) يَقُولُ لِعَلِيٍّ: ” أَنْتَ مَعَ الْحَقِّ وَالْحَقُّ مَعَكَ حَيْثُ مَا دَارَ “، قَالَ: فَقَالَ مُعَاوِيَةُ: لَتَأْتِيَنِّي عَلَى هَذَا بِبَيِّنَةٍ، قَالَ: فَقَالَ سَعْدٌ: هَذِهِ أُمُّ سَلَمَةَ تَشْهَدُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ (ص) فَقَامُوا جَمِيعًا فَدَخَلُوا عَلَى أُمِّ سَلَمَةَ، فَقَالُوا: يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ، إِنَّ الأَكَاذِيبَ قَدْ كَثُرَتْ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ (ص) وَهَذَا سَعْدٌ يَذْكُرُ عَنِ النَّبِيِّ (ص) مَا لَمْ نَسْمَعْهُ، أَنَّهُ قَالَ، يَعْنِي لِعَلِيٍّ: ” أَنْتَ مَعَ الْحَقِّ وَالْحَقُّ مَعَكَ حَيْثُ مَا دَارَ “، فَقَالَتْ أُمُّ سَلَمَةَ: فِي بَيْتِي هَذَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (ص) لِعَلِيٍّ، قَالَ: فَقَالَ مُعَاوِيَةُ لِسَعْدٍ: يَا أَبَا إِسْحَاقَ، مَا كُنْتُ أَلْوَمَ الآنَ إِذْ سَمِعْتَ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ (ص) وَجَلَسْتَ عَنْ عَلِيٍّ، لَوْ سَمِعْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ (ص) لَكُنْتُ خَادِمًا لِعَلِيٍّ حَتَّى أَمُوتَ
bana Ebul Hasan Ali b. Ahmed haber verdi, dedi ki: bana Ebul Hasan Ahmed b. Abdulvahid anlattı, dedi ki: bana ceddim Ebu Bekir anlattı, dedi ki: bana Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf anlattı, dedi ki: bana Muhammed b. Ali b. Raşid ve Ahmed b. Hazm anlattılar, dediler ki: bize Ebu Ğassan anlattı, dedi ki: Sehl b. Şuayb bana Ubeydullah b. Abdullah el-Medeni’den anlattı, dedi ki: Muaviye b. Ebu Sufyan haccetti ve Medine’ye geldi ve Sad b. Ebu Vakkas, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Abbas’ın bulunduğu bir mecliste oturdu……. Sad b. Ebu Vakkas Muaviye’ye dedi ki: «ben Rasulullah s.a.a’in evinde Ali’ye “sen hak ilesin ve hak seninledir.” dediğini duydum.» Muaviye dedi ki: “hangi evinde?” Sad dedi ki: “Ümmü Seleme Rasulullah s.a.a’in buu söylediğine şehadet eder.” ve hep birlikte Ümmü Seleme’nin yanına gittiler ve dediler ki: “ey müminlerin annesi! bu yalancılar Rasulullah s.a.a’e yalan nispet ediyorlar ve bu Sad b. Ebu Vakkas Rasulullah s.a.a’in Ali hakkında “sen hak ilesin ve hak seninledir.” dediğini zikrediyor.” Ümmü Seleme dedi ki: “bunu işte bu evde Rasulullah s.a.a Ali’ye demişti.”

ibni Asakir, “Tarihi Dimeşk”, 20/360-361

bu hadisin senedinde yer alan ravilerin hepsi sünni rical ilmine göre sika (güvenilir), sadık, hüccet ve hadis hafızı olan kişilerdir. Seyyid Kazvini h.a hadisin senedindeki ravilerin hepsi hakkında sünni rical kitaplarından bilgi vermiştir. dolayısı ile, en azından hadisin senedi hasendir. hadisin metnine gelince, görüldüğü gibi burada Sad b. Ebu Vakkas hadisi Rasulullah s.a.a’den rivayet etmekte ve Muaviye’nin kabullenmemesi üzere Ümmü Seleme annemiz r.a da buna şehadet etmektedir. yani bu 1 hadiste 2 sahabe rivayet etmiş olmaktadır.

Kategoriler:Hadis/Sünnet Etiketler:
  1. Henüz yorum yapılmamış.
  1. No trackbacks yet.

Yorum bırakın